Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan başlıca noktalar ise şöyle:
İlk olarak, yakın zamanda sel felaketiyle yıkıma uğrayan Bosna-Hersek'e geçmiş olsun dileklerimi sunmak istiyorum. Felaket haberini alır almaz, AFAD ve TİKA'yı derhal harekete geçirdik. Bosnalı kardeşlerimizi bugüne kadar yalnız bırakmadığımız gibi, bundan sonra da destek olmaya devam edeceğiz.
Pazartesi günü, merhum Erbakan Hocamızın yol ve dava arkadaşı olan milli görüş hareketinin önemli isimlerinden Recai Kutan'ı da rahmetle anıyorum. Recai Kutan, her zaman hayırla hatırlanacaktır. Allah kendisini cennetiyle ödüllendirsin.
Dün 6-8 Ekim olaylarının yıl dönümüydü. İhtiyaç sahibi kişilere kurban eti dağıtırken katledilen 16 yaşındaki Yasin Börü ve arkadaşlarının unutulması mümkün değildir. 6-8 Ekim olaylarına karışanlar, hak ettikleri cezalara çarptırıldı.
O dönemde emperyalist güçlerin bölgedeki planlarına hizmet edenler, bu olaylarla yüzleşmeye cesaret edemediler. 6-8 Ekim olaylarına temel bir mesele olarak bakan CHP yönetimi hâlâ bir özür dilemiş değildir.
Şiddete ve teröre hiçbir şekilde yer olmadığını herkesin kabul etmesi gerekli. Siyaset, bir elinde silah tutarak yapılamaz. Terörizmle iç içe geçmiş bir anlayış, Türkiye Yüzyılı’nda asla yer bulamaz.
'DİYALOGDAN KAÇINMAYIZ'
Milletimizin yararına olacak her türlü diyalogdan kaçınmayız. 85 milyon insanımızın kardeşliği açısından bu durumu önemli buluyoruz. Beklentimiz, meclisteki tüm siyasi partilerin bu anlayışla hareket etmesidir. Cumhur İttifakı'nın uzattığı elin muhatapları tarafından değerlendirileceğini umuyoruz.
CHP LİDERİ ÖZEL'E YANIT
Bakanlarımız, Meclis’teki kapalı oturumda bilgilendirme yaptı. Toplantının ardından CHP Genel Başkanı’nın yaptığı açıklamaları büyük bir üzüntüyle karşılıyoruz. CHP Genel Başkanı, basit polemik peşinde koşmaktadır. Sayın Özel’den ülke güvenliği konularında daha olgun bir yaklaşım sergilemesini beklerdik. Türkiye’nin güvenliğinden asla taviz vermeyeceğiz.
BATI ÜLKELERİNE İSRAİL TEPKİSİ
Sahne önünde ateşkesi savunanlar, sahne arkasında İsrail’i desteklemeye devam ediyor. Bu durum ABD’de böyle, Almanya’da da benzer bir şekilde devam etmektedir. Tüm Batı ülkelerinde farklı bir durum yok gibidir.
Gazze'deki saldırıların mimarı Siyonist Netanyahu'nun ABD Kongresi'ne davet edilmesi ve dakikalarca alkışlanması bunun açık bir örneğini sergilemektedir. Tarih, bu karanlık tabloyu asla unutmamalıdır.
Bu süreçte tarihin doğru yanını savunanlar da oldu. Onlarla her zaman birlikte yürüyeceğiz. Vicdan sahibi üniversite gençlerini içtenlikle tebrik ediyorum.
İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize rahmet diliyorum. Tek başımıza kalsak bile asil duruşumuzu asla bozmamamız gerekiyor. Zalimler karşısında sesimizi çıkaracağız. Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize buradan dayanışma mesajları gönderiyor, her zaman yanlarında olacağımızı vurguluyoruz. İnsani yardımlarımızı artırma yönünde adımlar atacacağız.
KADIN CİNAYETLERİNE İLİŞKİN
Onlarca suç kaydı bulunan kişilerin özgürce dolaşması bizleri rahatsız etmektedir. Milletimizin sesine kulak vererek bazı önemli tedbirler alma kararı aldık. İnsanlarımızın sokakta veya evde endişe duymadan yaşamalarını sağlamak için gereken her şeyi yapacağız.
Güvenlik güçleri içinde bir zaaf varsa, bunu ortadan kaldırmak için gerekli adımları atacağız. Bu sorunların giderilmesi için yeni düzenlemelere ihtiyaç duyuluyor. Mevcut durumda, birçok suç işleyen kişinin mahkemelerde görünmeden bu süreçlerin uzamasına izin verilmektedir. Cezanın kesinleşmesi 7 yılı bulabilmektedir.
Suçlu, herhangi bir sabıka kaydı bulunmadığı takdirde tutuklanmadan yargılanabilmektedir. Bu durumu bazı suçluların istismar ettiğini gözlemliyoruz. İki önemli adım atmayı planlıyoruz; ilki kurumsal düzenlemeler, diğeri ise seri suç işleyenlerin daha kolay tutuklanabilmeleri ile ilgilidir. Suçluların tutuklanması kolaylaştırılacak ve onlara serbest dolaşım izni verilmeyecek.
MEDYAYA TEPKİ GÖSTERDİ
Kontrolden çıkan bir durumu da vurgulamak istiyorum. Medya orgnlarımız, reyting kaygılarıyla son derece sorumsuz bir tavır sergilemeye başlamıştır. Kaynağı belirsiz iddialar, her türlü bilgi ve belge yayınlanıp saatlerce tartışılmaktadır.
Mağdurlar bu şekilde tekrar mağdur edilmekte. Cinayet olayları, ailece TV izlenen saatlerde ayrıntılı bir şekilde gündeme getiriliyor. Sosyal öğrenme boyutunun göz ardı edildiği de bir gerçektir. Bu durumu kabullenmemiz söz konusu olamaz.
Basın özgürlüğü, elbette önemli bir konudur. Ancak toplumsal olaylar karşısında sorumlu yayıncılığın önemi de göz ardı edilmemelidir. RTÜK bu konuları daha dikkatli izlemelidir.
Cezasızlık algısının ortadan kaldırılması bizim sorumluluğumuzdur. Böyle bir yükün altına girmek istemiyoruz.
AYRINTILAR GELECEK…