Dünya, son haftalarda maymun çiçeği virüsüne karşı tetikteyken, Ruanda'dan gelen haberler endişe yarattı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Ruanda'da Marburg virüsü nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 15'e ulaştığını duyurdu.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Ruanda'daki Marburg virüsü salgınıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, ülkede salgının ilan edilmesinden bu yana 62 vaka tespit edildiğini ve 15 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti. Ghebreyesus, "17 kişi izolasyon ve tedavi altında, 30 kişi iyileşti ve 800'den fazla kişinin takibi yapılıyor" şeklinde konuştu.


'SEYAHAT KISITLAMASI GEREKSİZ'

Seyahat ve ticaret kısıtlamalarının yerel ekonomilere zarar verme ihtimali hakkında Ghebreyesus, bu tür önlemlerin gereksiz olduğuna dair açıklamalarını yineledi.

Ghebreyesus, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki maymun çiçeği virüsü (Mpox) salgınını da değerlendirerek, "Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki bulaşma dinamiklerini anlamak, en önemli zorluklardan biri." ifadelerini kullandı.

Şüpheli maymun çiçeği vakalarının birçoklarının suçiçeği ve kızamık gibi hastalıklarla karıştırılabileceğini belirten Ghebreyesus, bu salgınları etkili bir şekilde önlemek için uluslararası işbirliği ve koordinasyon gerektiğini vurguladı.

Ruanda'daki yetkililer, 5 Ekim itibarıyla ülkede 46 kişinin virüse yakalandığını ve bu kişilerin 12'sinin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.

Hastalığın yayılmasını kontrol altına almak amacıyla sağlık merkezlerindeki hastaların ziyaretleri yasaklandı. Yetkililer, ayrıca seyahat ve toplantılar gibi etkinliklerde kısıtlamalar getirdi.


ÖLÜM ORANI YÜZDE 88

Ebola virüsüyle aynı ailesel sınıflandırmaya sahip olan Marburg virüsü, enfekte kişilere temas yoluyla bulaşmakta ve ölüm oranı yüzde 88 oranlarına kadar çıkabilmektedir. Yarasalardan insanlara geçiş yapabilen bu virüs, hızlı bir şekilde yayılma potansiyeline sahiptir.

Belirtiler arasında yüksek ateş, kas ağrıları, ishal, kusma ve bazı durumlarda aşırı kan kaybı yaşanabilmektedir.

DSÖ, Marburg virüsüne karşı özel bir tedavi veya aşının bulunmadığını, ancak bir dizi kan ürünü, ilaç ve bağışıklık tedavisinin geliştirilmeye devam ettiğini açıkladı.