Münevver Karabulut'un ailesinin talebi sonrası Cem Garipoğlu'nun mezarında yapılan DNA örneği testinin sonucu, Garipoğlu ailesinin DNA'sıyla uyuştu. Bunun ardından, Cem Garipoğlu’nun annesi Tülay Garipoğlu, her iki ailenin de 'acı çektiğini' belirterek, "Artık üzerine konuşulacak bir konu kalmadığını düşünüyorum. İzin verirseniz, acımızı yaşamak istiyoruz. Her iki taraf da ayrı ayrı acılar yaşadı. Bana değilse de Nagihan Hanım'a acıyın lütfen" ifadelerini kullandı. Bu durum, Münevver Karabulut'un annesi Nagihan Karabulut'un tepkisini çekti.

"BİR DEFA BAŞSAĞLIĞI DİLEMEDİ"

OdaTv'ye konuşan Anne Karabulut, şu sözleri sarf etti:

"Bu caninin annesi, 'Bana değil de Nagihan Hanım'a acıyın lütfen' demiş. Kendisine soruyorum, oğlu kızımı canlı canlı testereyle keserken bana acıdı mı? Bu caniyi 197 gün boyunca saklayıp adalete teslim etmezken bana mı acıdı? Adli Tıp'ta, yargıda ve emniyette dosyanın üstünü örtmek için yaptıkları nedeniyle bana acıdı mı? Kan gölüne dönen evin temizliğini yaparken ve kızıma ait kafayı kestikleri testereleri gizlerken bana acıdı mı? Mahkeme kendisini mahkum ederken bana acıdı mı? Kanlı kanepede çocuklarıyla mutlu bir aile pozları verirken, kahkahalar atarken bana acıdı mı? Her yıl 3 Mart’ta kutlamalar yaparken ve testereyle paylaşımlar yaparken bana acıdı mı? 15 yıldır bir defa başsağlığı dileyip rahmet dileklerini iletmediğinde bana acıdı mı? Orhan Şahin isimli avukatları bile, ben kanlı kanepedeki pozları ve kahkahaları görmedim, hatırlamıyorum diyor. Adli Tıp'ta, emniyette ve yargıda yaşattığı skandalları hatırlıyor mu Orhan Şahin? Bunlar insan değil, insanlıktan nasibini almamış, vicdanları yok. Mezarlık demeye bin şahit ister, hiçbir şey yok. Adli Tıp'tan cesedi almaya bile avukatları Orhan Şahin’i gönderiyorlar."

"ÖLDÜĞÜNE İNANMIYORUM"

Cem Garipoğlu'nun ölümüne inanmayan Anne Karabulut, sözlerine şöyle devam etti:

"Kimse bana Cem Garipoğlu denilen caninin öldüğünü iddia etmesin. Ben buna inanmıyorum. Avukatıma da, fethi kabir için ve rapora itiraz da aile olarak talepte bulunduk. Onları Allah’a havale ediyorum, bu dünyada da, öbür dünyada da insanlıktan nasibini almamış bu Garipoğlu ailesine hakkımı helal etmiyorum. Şimdi, yaptıkları bunca pisliğe rağmen kendilerini mağdur duruma düşürmeye çalışıyorlar, benim adımı bir daha o kirli ağızlarına almasınlar. Cem Garipoğlu’nun öldüğüne inanmıyorum. Kızımın kanının yerde kalmaması için hukuki mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir.

Rezan Epözdemir olmasaydı, üzerini örteceklerdi; o, tek başına Adli Tıp, yargı ve emniyetteki bütün usulsüzlüklerle mücadele etti. 15 yıldır bizimle birlikte hiçbir talebi olmadan mücadele ediyor; o olmasaydı böyle kararlar çıkmazdı, dosyanın üzeri örtülürdü, mezar da açılamazdı. Garipoğlu ailesi bunu bildiği için kendisine saldırmaya çalışıyor. Allah avukatımız Rezan Epözdemir'den de razı olsun; bu dosyanın üzeri örtülmediyse, onun sayesinde olmuştur."