Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yeni yasama yılının ilk grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Eski İYİ Parti İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir, CHP'ye katılım gösterdi. Özdemir, partinin rozetini Özgür Özel'in elinden aldı.
Özel'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Son günlerde İkbal ve Ayşenur'un hunharca öldürülmesinin ardından, faillerin özelliklerinin öne çıkarıldığı ve olayların magazin malzemesi haline getirildiği ifade ediliyor. Bu toplumun bu duruma nasıl geldiğini sorgulamak gerekiyor. Bu canileri üretip aramızda dolaştıran koşullar nelerdir? Siyasi rejim, kadınlara eşit bir şekilde yaklaşmamakta ve onları korumakta yetersiz kalmaktadır. 2024 yılının ilk 9 ayında 295 kadın cinayet kurbanı oldu.
Bu iktidar, kadınlarımızı ve çocuklarımızı koruyamadığı gibi, olumlu adımlar atmakta da geri adım atmaktadır. AK Parti'nin kadınları hedef aldığı en açık örnek, İstanbul Sözleşmesi'nden tek imzayla çıkılmasıdır. İstanbul Sözleşmesi, uluslararası bir sözleşme olarak hepimizin gurur duyduğu, Meclis'ten geçerken tüm milletvekillerinin coşkuyla oy verdiği, kadına karşı şiddetin önemli oranda düştüğü bir dönem olarak kayıtlara geçmiştir.
"DEVLET KAFAYI TAKARSA BİTİRİR"
Kapkaç suçuna verilen ceza 7 yıla yükseltildi. Zorla yağma suçu ise 15 yıla çıktı. Bu gelişmelere rağmen, toplum artık aklını başına almış durumda. Kapkaç oranları dünya ortalamalarına ulaştı. Demek ki toplumsal bir mutabakat sağlandığında, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri durdurulabilir. İşte İstanbul Sözleşmesi, bu kararlılığın bir belgesidir. Tüm vakaların azalmasının nedeni, bu bağlamda alınan tedbirlerdir.
"TEK İMZAYLA ÇIKILDI"
Sonraki düzenlemelerin bir kısmı zamanında yapılamadı. Bazı kesimlerden gerici ve kadını hayvanla eş gören söylemler yükselmeye başladı. Sağ partilerin de bu söylemleri desteklemesiyle, Erdoğan, yalnızca yarım oy peşine düşerek İstanbul Sözleşmesi'nden tek imzayla ayrıldı. Her gün işlenen cinayetlere dikkat çekmek gerekirse, Erdoğan'ın bu ani çıkışı, devleti kadınların ve çocukların yanında durmaktan geri çekti. Bunun sonuçlarına kimse şaşırmamalı.
ERDOĞAN'A HÜDA-PAR ÇAĞRISI
Bütün partilerin kadın kolları başkanlarına çağrıda bulunduk, ziyaretler gerçekleştirecekler. Fakat esas amacı, tüm siyasi partilerin kadın örgütlerimizle birlikte İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönmek için birlikte hareket etmelerini sağlamaktır. Kadın katillerinin tekrar ortaya çıkmasını engellemek için ne gerekiyorsa buradayız ve çalışıyoruz. Sayın Erdoğan, seçim öncesi birçok konuda vaatlerde bulundu. Emeklilere enflasyona ezdirmeyeceğini belirtti, ama bu sözleri tutmadı. Asgari ücrette, ikinci zam yapılmadı. Depremzedelere verdiği sözler de yerine getirilmedi. Hiçbir taahhüdünü yerine getirmiyorsan, Hüda-Par’a verdiğin sözleri de tutma.
MECLİS'TE KAPALI İSRAİL OTURUMU
Türkiye gibi bir ülkenin, kahraman ordusunun ve NATO gibi uluslararası yapıların bulunduğu bir ortamda, İsrail'in saldırılara maruz kalması imkân dâhilinde değildir. Kapalı bir oturum düzenleyerek durumu değerlendirelim dedik; iki bakan bilgileri aktaracak. Kıbrıs Barış Harekatı'nın talimatı verildiğinde, Meclis acil ve kapalı bir oturuma çağrılmıştı. Harekatın ilk gününün sonunda Meclis bir daha toplandı ve Bülent Ecevit durumu aktardı. Muhalefet lideri Süleyman Demirel, bilgilendirme yapılmasını sağladı ve Türkiye'nin iktidar ve muhalefetiyle tek yürek olması gerektiğini vurguladı.
Bu oturumun tutanakları 10 yıl süreyle gizli kalacak. Ancak içeride yapılan konuşmaları buradan ifşa edeceğiz. İsrail’in Türkiye’ye karşı bir tehdit oluşturduğuna inanmıyorsak, 22 yıl sonra 31 Mart seçimlerinde kaybetmişken, ekonomiyi çözemeyen Cumhurbaşkanı başka şeyler peşinde koşuyorsa işler yolunda gitmiyor demektir. Gel ve ikna et, gereğini yap. Televizyonda gördüklerimizi göreceksek, kimse alınmasın; herkes aklını başına almalı.
İSRAİL İLE TİCARET TEPKİSİ
7 Ekim akşamında Hamas'ın sivil hedeflere saldırısını kınadık. O tarihten bu yana Hamas’a terörist deniyor mu? Sonrasında İsrail'in kendini savunma adı altında gerçekleştirdiği saldırılar ve soykırım gerçekleştirerek 47 bin kişinin hayatına kastettiği gözler önünde.
İsrail ile ticaret ise sürdürülmektedir. Serbest ticaret anlaşması askıya alınmamış, İsrail menşeli ürünlerin üçüncü ülke üzerinden satışına izin verilmiştir. Türk mallarının da aynı şekilde satışı devam etmektedir. Bankacılık alanında denetim yapılmamakta; Türk gemilerinin İsrail limanlarına gitmesine engel olunmamaktadır.
ERDOĞAN'A ESAD ÇAĞRISI
Esad, genel af ilan etti. Bu tarihi bir fırsattır. Gidenler bu durumdan yararlanabilir. Suriye’ye dönüş fırsatı doğmuştur. İşte bu nedenle, Türk hükümetinin Esad ile görüşmeleri gerekiyor. Bizim yoksulumuz ve işsizimiz yeterli. Erdoğan’ı, derhal Esad ile görüşmeye davet ediyorum.
İMAMOĞLU'NA SİYASİ YASAK DAVASI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu, hizmetlerinden onur duyduğu, AK Parti ile yarıştığı bir dönemi yaşıyor. İmamoğlu için açılan "ahmak davası", gerçekte Türk milleti için bir seçme yasağı getirmeye yönelik bir kumpastır. Bu dava bir bireyin meselesi değil, Türk halkına İmamoğlu’nu seçme fırsatını engellemektir.
Bu nedenle, İmamoğlu'nun yardımcısı Mansur Başkan’la birlikte durumu ele aldık. Bu partinin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına dair tartışmalar, iktidar tarafından dayatılan bir söylem. Eğer Türkiye 2024 yılında seçme hakkının elinden alındığı bir ülke haline gelirse, hukuk devleti olmanın temelleri zedelenir. Eğer bu dava siyasi yasakla sonuçlanırsa, kötü günler kapıda. Herkes aklını başına alsın.
GÜLŞAH DURBAY İDDİALARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Zor bir konuya geliyoruz. Siyaset, oldukça zorlu bir alandır. Dava arkadaşlarımız birbirlerine destek olmalıdır. Son dönemde, 'genel başkanı yıpratacağız' düşüncesiyle, Manisa'dan destek bulmuş Gülşah Durbay hakkında olumsuz söylemler ortaya atıldı. Onunla birlikte il olarak oy oranlarımız sürekli artmış ve işbirliğimiz güçlenmiştir. Gülşah Durbay, Şehzadeler bölgesinde, daha önce kazanmadığımız bir ilçede büyük başarı göstermiştir. Gerçekten utanç verici bir durumdur. Kendisi uzun bir zamandır rahatsızlık yaşamaktadır ve en yakın takip eden bizleriz.
Bunu kendisi kamuoyuna açıklayacağını belirtti. CHP'li gibi görünen bazı kişiler sahada değil, örgütte de yok. Farklı fikirler olabilir, ancak iktidar ile geçmiş bağlantıları olanların bu tür oyunlarının bir anlamı yok. Bu tür saldırıları kabul etmeyeceğiz! Kadınların, sıfırdan verdiği emeklerin değersizleştirilmesine izin vermemeliyiz. Kimse bu partinin içine girmek için kirli oyunlar oynayamaz. Gülşah’ımıza sahip çıkacağız, korkmayacak ve mücadeleye devam edeceğiz. Herkes aklını başına alsın!