Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa'nın Soma ilçesinde düzenlenen Yırca Zeytin Festivali'ne katılarak gündeme dair açıklamalarda bulundu. Özel, AK Parti tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulan 'Savunma Sanayii ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun' ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin teklifi ve dün Gebze'de meydana gelen hayvan katliamı konusunu ele aldı.
"BİZDEN VERGİ ALMAK İÇİN 'İSRAİL SALDIRACAK' DEMİŞLER"
Özgür Özel, iktidarın sunduğu kanun teklifine yönelik eleştirilerde bulunarak, "Geçen hafta 'İsrail saldıracak' ifadesini gündeme getirdiler. Bizden, ev alanlardan, araba satın alanlardan, vergi verenlerden, sigortalı çalışanlardan, tüm vatandaşlardan 70 milyar lira vergi toplamak için bu tür bir söyleme başvurmuşlar” şeklinde konuştu.
GEBZE'DEKİ HAYVAN KATLİAMI
Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki belediyeye ait Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi'nde 30 köpek, 14 kedi ve 1 karganın çöp torbaları içinde ölü halde bulunması, toplumda büyük bir infial yarattı. Bu durumla ilgili Özgür Özel, “Dün Gebze’de 50 hayvan, zehirlenerek hayatını kaybetti. Bunun sebebi, bu yasa nedeniyle insanlara gizlice söylendikleridir. İlk niyet, 60 gün içinde öldürmekti. Biz, vicdanlı insanlar buna karşı çıkıyoruz diye muhalefet yapıp, üstünü kapattılar. Ancak, CHP'li belediye başkanlarının bu konuda gerekli önlemleri almadığı için büyük bir katliam yaşandı. Bunun peşini asla bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in konuşmasının ana başlıkları şu şekilde:
“İktidar partisinin lideri 1 Ekim'de Meclis'e geldi ve açılış konuşmasında 'İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye'dir' dedi. Bu sözler boşuna sarf edilmedi. Tayyip Erdoğan’ın bu söylemi neden yaptığını şimdi anlıyoruz. Geçen hafta eğer kapalı oturum yapmasak, savaş filmleri televizyonlarda dönmeye devam edecekti. Kapalı oturumda bilgi veremediler. Korkmayın, savaş yok. O gündemi aşarak işsizlik, yoksulluk, güvencesizlik gibi ülkenin asıl meselelerine dönelim demesek, işler daha da kolay olacaktı.
Dün, bir kanun teklifi sunmuşlar. Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na, bu fona hepimizden para kesileceği belirtiliyor. Bu teklifi veren AKP Grubu'nun Başkanı Abdullah Güler, 'Bu kanun, İsrail'in Türkiye’ye saldırma tehdidine karşı milli güvenliğimizi güçlendirmek için sunulmuştur' diyor.
Her gün vergi ödüyoruz. Ödenecek vergi beyannamelerine göre, hepimiz 308 lira ile 604 lira arasında Savunma Sanayi Destekleme Fonu'na ek vergi vereceğiz. Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) verilen beyannamelerde 228 lira, gümrük idarelerine verilen beyannamelerde 624 lira, belli bir kredi kartı limitinin üstündekilerden ise 750 lira vergi alınacak. Gayrimenkul alındığında, köyde bir ev alındığında 750 lira, sıfır araç alanlar 3 bin lira, ikinci el araç alanlar 1500 lira vergi ödemek zorunda kalacaklar.
Her türlü vergi beyannamesinde damga vergisi tutarı kadar bir ek vergi alınacak. Kol saati alanlardan da ilave vergi toplayacaklarmış. Teklifte motorlu taşıtlar vergisi ile ilgili düzenlemeler de var. 100 santimetreküpün altında olan motosikletlerden, motor gücü 6 kw olan motosikletlere motorlu taşıtlar vergisi getirildi. Bu vergilerin yüzde 20'sinin de savunma sanayine aktarılması planlanıyor. Yani, geçen hafta 'İsrail saldıracak' söylemiyle, ev alanlardan, araba alanlardan, vergi verenlerden, sigortalı çalıştıranlardan, her türlü beyannameden 70 milyar lira toplamak için bu tür bir yola başvurdukları anlaşılıyor.”
"SAVUNMA SANAYİ İÇİN PARA YETMİYOR MU?"
“Peki, savunma sanayisi için para yok mu? Varmış da bitmiş. Bizden 70 milyar lira istiyorlar, halbuki burada daha yeni 3 milyar lira bulunuyormuş. Bu parayı, 2017’nin Şubat ayında Varlık Fonu’na bedelsiz devretmişler. Savunma sanayisindeki paraya ihtiyaç olmadığını belirtip kendi yönettikleri fona yollamışlar. Şimdi bizden oraya yeni vergilerle para talep ediyorlar. Buradan açıkça belirtiyoruz ki, bu ülkede emeklilerin geçim sorunu var. 12 bin 500 liraya geçinmeye çalışıyorlar, bu sefalet ücretidir. Asgari ücrete zam yapılmadı, 17 bin lira ile geçinmeye çalışan insanlar var. Geçtiğimiz günlerde tarım mitingi yaptık. Manisa’nın üzümü, pamuğu, buğdayı, darısı, zeytini, kavunu... Bunları üretenler para kazanamıyor. Devlet, vermesi gereken desteklemeleri yapmakta yetersiz kalıyor. Yıllarca Vehbi Başkan ile Ballıca’da başladık; zeytin için prim talebinde bulunduk. Bugün itibarıyla zeytinyağına 100 kuruş, 1 lira dane zeytine ise yıllardır 20 kuruş prim veriliyor. Bu miktarların 10 katına çıkması gerekiyor. Yani, zeytinyağına litrosu 10 lira, dane zeytine kilosu 2 lira prim verilmesi gerekmektedir. Oysaki şimdi, 'Tehlike büyük, İsrail gelecek' korkusuyla cebimize ve kazandığımız paraya müdahale etmeye çalışıyorlar.
Bu nedenle, buradan tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Bu ülkenin güçlü bir ordusu var. O ordu, ihtiyaç duyuğunda bizler de onun birer ferdi olarak yanında olacağız. Bu ülke, zor günlerden birlikte çıkmayı başardı. Ancak, ülkeyi kötü yöneten ve bu sebeple ekonomiyi kötü bir duruma sokan, işsizlik sorununu çözemeyen, enflasyonu tek hanelerden yüzde 80’lere kadar çıkaran bu iktidar, şimdi 'Savaş çıkacak, sesinizi çıkarmayın' diyor.
"SAVAŞ FİLAN ÇIKMAYACAK"
Bu söylemlere itibar etmeyin. Savaş çıkarsa, bu ülkeyi biz koruruz. Savaş çıkacağını düşünmeyin. Siz, yoksullukla, işsizlikle, hayat pahalılığı ile mücadele edin. Savaş çıkacak korkusuyla, ülkenin gerçek sorunlarını yok saymaya çalışan Tayyip Erdoğan, toplumdaki bireyleri kandırıyor. Yetkilerini, makamını kötüye kullanarak, var olduğunu söyleyip, aslında olmayan bilgileri çarpıtarak, yoksulluğun üzerini kapatmaya çalışıyor. Bunun için mücadele edeceğiz. Bir araya geleceğiz ve er ya da geç yoksulluğu, işsizliği de kayırmacılığı, bu zengin sevip yoksulu ezen anlayışı da mahkum edeceğiz. Biz, size inanıyoruz. Yırca ruhuna, köylümüze, çiftçimize ve işçimize inanıyoruz. Türk halkına ve Türkiye’de yaşayan herkese güveniyoruz. Biz haklıyız. Başaracağız, kazanacağız.”