İstanbul'un Fatih ilçesinde 4 Ekim'de saat 16.00 civarında Semih Çelik (19), İkbal Uzuner (19) ve Ayşenur Halil’i (19) yarım saat arayla katletti.

Sabah Gazetesi'nde yer alan habere göre; gözyaşları içinde açıklamada bulunan anne, "Evladım için çok çaba sarf ettim. Hastanelere götürdüm. İntihar teşebbüsünde bulunduğunda doktora götürdüm. Ama doktordan bir şey yok dediler. Eve ambulans çağırdım; bunun acil bir durumu yok dediler. Çırpındım, yandım, bağırdım ama oğlumu kurtaramadım. Ne olduysa pandemiden sonra odasına kapanmaya başlamasıyla oldu. Oğlumun rahatsızlığını fark ettiğimde, İkbal'in ailesine ulaşarak 'Kızınızı uzak tutun, oğlum iyi değil, onu alın,' dedim. Okuldan naklini aldılar ama iletişimleri yine de devam etti. İkbal de geçen yıl hap kullanarak intihar girişiminde bulunmuştu. Bir süre uzak kaldılar ama yine de ilişkileri kesilmedi," şeklinde konuştu.

OLAY GÜNÜ NELER YAŞANDI?

Anne, "Olay günü Semih beni görüntülü olarak aradı," diyerek şöyle devam etti: "Oğlum, ne yapıyorsun, nasılsın dedim. 'Anne, iyiyim. Ayşenur yanımda, şimdi lavaboda, ekrana girmek istemiyor,' dedi. Biraz sohbet ettik ve kapattı. Hiçbir anormallik hissetmedim. Oğluma ne olduysa pandemiden sonra uyuşturucu kullanmaya başladı," ifadelerini kullandı.

"KADIN RESİMLERİ ÇİZERDİ"

Anne, "Odasında sürekli çizimler yapardı," diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Ama ben hiç kötü çizimlerine rastlamadım. İlk kez böyle bir çizim gördüm. Sürekli doğa manzaraları çizerdi; bazen kadın resimleri yapardı ve bana gösterirdi. Oğlum, insanlarla iletişim kurmayı bilen ve boş konuşmayan biriydi. Donanımlı, okumayı seven bir çocuktu. Kasap olarak çalışmaya başladığında, işte biraz para kazanırdı ve muhtemelen o dönem uyuşturucu alıyordu. Bunun dışında benim verdiğim harçlıklarla geçinirdi. O parayla uyuşturucu alması pek mümkün değildi," diye belirtti.

"BEN ÖLSEYDİM"

Çelik'in annesi, "Çok büyük bir acı çekiyorum; evladım günlerdir toprağın altında, ama ben o kızlar için üzülüyorum. Çaresiz kaldım. Oğlumun sorununu çözemediğim için, intihara meyilli olduğu için, keşke sadece kendi gitseydi. Keşke ben ölseydim de o kızlar ölmeseydi. Ben de bir anneyim. Oğlunun kafasının bir annenin önüne atılmasını ister miyim?" diyerek duygularını dile getirdi.