Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, “İyi hal indiriminin yeniden tartışılması gerekiyor. İnfaz sisteminin caydırıcı olması şart. Bazı suçlar için denetimli serbestlik konusunu da değerlendireceğiz. Toplumdan gelen eleştirileri dikkate almak zorundayız. Cezaevinin dolu olması nedeniyle bir suçlunun içeri girmemesine neden olacak bir durum kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç'un açıklamaları şu şekilde devam etti:
“Bir yıllık denetimde serbestlik süresinden yararlanabilmeleri için bu kişilerin belirli bir süre cezaevinde kalmalarını önerdik. Bu öneriyi yine getireceğiz. Özellikle duruşmadaki kılık kıyafetleri nedeniyle indirim alan kişilere karşı kamuoyunda devam eden eleştiriler var. Geçen yasama dönemi içerisinde, saf indirim almak için kılık kıyafet sebebinin indirim kriteri olmaması gerektiğine dair bir düzenleme getirmiştik ancak bu bağlamdaki eleştiriler sürmeye devam ediyor. Şimdi, iyi hal indiriminin tekrar tartışılması gerekiyor. Bu noktada ceza hukukçularımız, akademisyenlerimiz, uygulayıcılarımız ve özellikle milletvekillerimizle beraber bu indirimin devam edip etmeyeceği hususunu görüşmemiz lazım. Cezalarda bir alt ve üst sınır bulunuyor; hakim, dosya üzerinden bu sınırlar çerçevesinde karar veriyor. İyi hal indirimi uygulandığında, bazı suçlar açısından kamuoyunun tepkileriyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu nedenle konuyu bir kez daha gözden geçirmemiz gerekiyor. Bazı suçlar için denetimli serbestlik uygulaması yapılıp yapılmayacağı, yine ceza hukukçularıyla ele alınmalıdır. Kasten öldürme ve kasten yaralama suçları da toplumda eleştirilere yol açmaktadır. Bu tür eleştirileri dikkate almak şart. Toplumu suçtan korumak, ceza hukukunun temel görevidir. Ceza adaletinin amacı, toplumu suçlardan korumaktır. Bu bağlamda, suç işlenmesini önleyici tedbirler almak oldukça önemlidir. Gerek eğitim çalışmaları gerekse ailelere yönelik bilgilendirme faaliyetleri yapılmalı; suç işlendiğinde de soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Soruşturmanın etkinliği, hukukla savcılık arasında güçlü bir işbirliği gerektirir; delillerin toplanması ve maddi gerçeğe ulaşılması için bu ilişki hayati öneme sahiptir.”