ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından yapılan açıklamalara göre, bu sonbahar için La Nina olayının meydana gelme olasılığı %60 olarak öngörülmektedir ve bu etkinin mart ayına kadar sürmesi bekleniyor. La Nina, küresel iklimde bölgesel etkilere neden olan doğal bir iklim döngüsü olarak tanımlanmaktadır. Kış mevsiminde, ABD'nin güney kesiminde sıcaklıkların normalin üzerinde, kuzey kesiminde ise normalin altında olabileceği öngörülüyor.
NOAA'nın uzmanları, La Nina'nın ABD'nin güney kısmında daha kuru bir kışa yol açabileceğini, kuzey kısımlarında ise daha fazla yağışın meydana gelebileceğini ifade ediyor. Güney Amerika'nın bazı bölgelerinde yağış miktarının artacağı, diğer bölgelerde ise kuraklık yaşanabileceği belirtiliyor. İklim bilimcileri, özellikle Güney Amerika'nın kuzeyinde aşırı yağışların gözlemlenebileceğini vurgulamaktadır.
EL NİNO VE LA NİNA ARASINDAKİ FARKLAR
La Nina, Pasifik Okyanusu üzerindeki yüzey sularının soğuması ile kendini gösterirken, El Nino ise yüzey sularının ısınmasına yol açmaktadır. Her iki olay da küresel hava sistemlerini etkilemekte ve iklim döngüsünün önemli bir aşaması olan El Nino-Güney Salınımı (ENSO) ile ilişkilendirilmektedir.
EN SON 51 YIL ÖNCE GÖZLEMLENDİ
Uzmanlar, La Nina olaylarının 2020 ile 2023 yılları arasında peş peşe üç kez yaşandığını belirtmektedir. NOAA uzmanı Michelle L'Heureux, bu durumun olağan dışı olduğunu ve yalnızca 1973-1976 döneminde benzer bir döngünün yaşandığını ifade etmiştir.
KURAKLIK ÇEKEN ÜLKELERİ TEHDİT EDEN RİSKLER
NASA'dan Ben Cook, La Nina'nın bazı bölgelerde özellikle kuraklık yaşayan ülkeler için ciddi bir stres kaynağı olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Bilim insanları, iklim değişikliği ile La Nina arasındaki ilişkinin tam olarak netleşmediğini ve bu iklim olaylarının doğal dalgalanmalar sonucunda ortaya çıktığını dile getirmektedir.
La Nina'nın bu yıl nasıl bir etki yaratacağı merak konusu olurken, uzmanlar bölgesel hava koşullarının yakından izlenmesi gerektiğini dile getiriyor.