Çin Bilimler Akademisi Chengdu Biyoloji Enstitüsü’nden herpetolog Jia-Tang Li ve çalışma ekibi, yılanların bacaklarının ve diğer alışılmadık özelliklerinin kaybolmasına sebep olan genetik mutasyonları belirledi. Araştırma grubu, yılanların 150 milyon yıllık evrim tarihini kapsayan 12 farklı aileye ait 14 yılan türünün genomlarını sıraladı. Ayrıca, daha önce dizinlenen 11 yılan türünün genomlarını da incelediler.
ÇARPICI RAPOR ORTAYA ÇIKTI
Evrimsel biyolog Todd Castoe, bu çalışmanın “yılan ve omurgalı biyolojisi üzerinde devrim niteliğinde bir etki yaratacağını” ifade etti. Castoe, Li ve ekibinin gerçekleştirdiği detaylı genom analizleriyle etkileyici ve kapsamlı bir çalışma ortaya koyduğunu vurguladı.
Çalışmaya göre, özellikle PTCH1 adı verilen bir genin uzuv gelişimini kontrol ettiği ve bu gendeki mutasyonların bacakların kaybına neden olabileceği belirlendi. Li, tüm yılanlarda benzer PTCH1 mutasyonlarının bulunduğunu, bunun ise yılanların uzuv kaybının genetik unsurlarından biri olabileceğini dile getirdi. Ekip, fareler üzerinde yapılan deneylerde bu genin benzer mutasyonlarının farelerde ayak parmak kemiklerinin kısalmasına sebep olduğunu gözlemledi. Bu, genin yılanların bacaksız yapısında rol oynadığına dair ek bir kanıt sağlıyor.
YENİ BULGULARDA ÇARPICI DETAY
Araştırma, yılanların diğer genetik özelliklerine dair önemli bilgiler sundu. Önceki çalışmalarda, sürüngenlerin görme açısından kritik bazı genleri kaybettiği önerilmişti. Ancak elde edilen yeni bulgular, bu genlerin hâlâ var olduğunu fakat fonksiyonlarının yılanların evriminin erken dönemlerinde, muhtemelen yeraltında yaşayan ilkel yılanlarda, kısıtlandığını ortaya koyuyor.
Li, bu çalışmanın yalnızca yılanların gelişiminde görevli önemli genleri belirlemekle kalmadığını, aynı zamanda omurgalılar ve hatta insanlar da dahil olmak üzere diğer canlıların gelişim süreçlerini ve bu süreçlerde oluşabilecek hastalıklar veya malformasyonların nedenlerini anlamak açısından da kayda değer bir adım olduğunu vurguladı.
Todd Castoe, yılanların genetik yapılarına dair bu büyük değişimlerin birçok hayvan türü için aşırı olabileceğini belirtmesine rağmen, yılanlar için “hiçbir gelişimsel veya fizyolojik program imkânsız değil” dedi.