Deutsche Bank'ın “Türkiye Seyahat Notları: İstanbul'dan önemli çıkarımlar” başlıklı raporunda, makroekonomik dengelerle ilgili olumlu bir ortamın mevcut olduğu ifade edilirken, enflasyon ve asgari ücretteki artışlarla ilgili öngörüler dikkat çekiyor. Raporda, enflasyonun 2025 yılına kadar sürdürülebilir bir biçimde düşeceği belirtilirken, asgari ücrete yapılacak zammın bu süreçte önemli bir faktör olacağı vurgulandı.

'ENFLASYON DÜŞÜŞÜ BEKLENENDEN UZUN SÜREBİLİR'

Deutsche Bank ekonomistleri, Türkiye’nin makroekonomik dengelenmesinin doğru bir yolda ilerlediğini kaydederken, özellikle iç talebin beklenenden daha güçlü olduğunu vurguladılar. Bunun yanında, enflasyonun ekonomi programının ana risk unsuru olmaya devam edeceği ve enflasyon düşüşünün daha uzun sürebileceği dile getirildi.

Raporda, 2024 yılı sonu için enflasyon tahmininin yüzde 43,9 olarak güncellendiği, ayrıca 2025 sonunda enflasyonun yüzde 25 seviyesine gerilemesinin beklendiği ifade edildi. Ancak, ekonomistlerin genel görüşü bu hedeflere ulaşmanın zaman alacağı yönünde.



2025 EKONOMİSİNE İLİŞKİN KRİTİK TAHMİNLER

Deutsche Bank, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz politikası bakımından ihtiyatlı olmasını beklerken, enflasyon kontrolü için gerekli önlemlerin alınacağına dikkat çekti. Ocak 2025'te faiz indirimine başlanacağı ve ilk aşamada 250 baz puanlık bir indirimle faizin yüzde 47,5’e çekileceği öngörüsü de raporda yer aldı.

Sonuç olarak, Deutsche Bank’ın tahminleri, Türkiye ekonomisinin 2025 yılına kadar zorlu bir dönemden geçeceğini öne sürüyor; ancak makroekonomik politikaların etkin bir şekilde uygulanması halinde dengelenmenin sürdürülebilir olacağı ifade ediliyor. Asgari ücretteki artış da bu dengenin kritik bir parçası olarak değerlendiriliyor; ancak işletmeler üzerindeki olası baskıların iyi yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor.



ASGARİ ÜCRET İÇİN NET RAKAMI DUYURDULAR

Deutsche Bank, 2025 yılı için asgari ücrete yüzde 25-30 aralığında bir zam yapılmasını öngördü. Bu artışın, ekonomiyi dengelemek amacıyla dengeli bir biçimde gerçekleştirilmesi gerektiği ifade edildi. Yüzde 30'un üzerindeki bir artışın işletmeler üzerinde baskı oluşturabileceği ve enflasyonist etkileri artırabileceği uyarısı da raporda yer aldı. Özellikle işletmelerin kâr marjlarındaki daralmanın, yüksek zam oranlarını karşılamada zorluk yaratabileceği belirtildi.