Otomotiv sektöründe iç pazarın yerli payındaki düşüş sürekli olarak artarken, sektör baskı altında beklemeye devam ediyor. Yıl sonu beklentilerini de aşağı yönde revize eden sektör temsilcileri, geçtiğimiz temmuzda 1 milyon 70 bin ila 1 milyon 120 bin adet olarak belirledikleri ihracat tahminlerini, şimdi 1 milyon ile 1 milyon 100 bin adete çekmiş durumda.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından yayımlanan son raporda, toplam otomotiv üretiminin geçen yıla oranla yüzde 7 geri gittiği, ihracatın ise bir önceki yıl ile benzer bir seyir izleyerek yalnızca yüzde 1 oranında yavaşladığı belirtildi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verileri, otomotiv sektörünün ihracatının yıllık ilk dokuz ayda yüzde 16 artışla sektörel ihracat sıralamasında birinci sırayı koruyarak 26,7 milyar dolara ulaştığını göstermektedir.
OTOMOBİLDE ÖTV MATRAH GÜNCELLEMESİ TALEBİ
OSD Başkanı Cengiz Eroldu, geçtiğimiz hafta düzenlediği basın toplantısında sektördeki tehlikelere dikkat çekerken, sıfır ve ikinci el otomobillerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de yüksek enflasyona paralel olarak tüm araçların yüzde 80 ÖTV dilimine girdiğini belirten Cengiz Eroldu, ÖTV matrahlarının güncellenmesi gerektiğini ifade ederek şunları kaydetti:
“Günümüzde bir premium araçla giriş seviyesi bir aracın aynı vergi diliminde yer alması doğru değil. Orta sınıfın ulaşım ihtiyacı karşılanamadı. Bu durum, Türk halkının mobiliteye erişimini engellediği gibi yerli araçların da pazar kaybına uğramasına yol açıyor. Premium segmentte ise kayıplar yaşanmıyor; aksine satışlar artış gösteriyor. Eğer ÖTV yüzde 50 olsaydı, 1 milyon TL değerindeki bir araç kaçınılmaz olarak 600 bin TL'ye düşerdi.”
YAŞLI ARAÇLAR İÇİN FON ÖNERİSİ
Çevre kirliliğinin yaklaşık yüzde 95'inin trafiğe kayıtlı eski araçlardan kaynaklandığını vurgulayan Eroldu, "Mevcut araç parkının neredeyse 10 milyonu 13 yaş ve üzeri. Bu araçlar çevre kirliliğinin büyük bir bölümünü oluşturuyor. Bu araçların bertaraf edilmesi gerekiyor. Örneğin, Çevre Bakanlığı aracılığıyla bir fon kurulabilir ve eski araçların belirli bir tutar karşılığında hurdaya ayrılması sağlanabilir. Bunu araç değiştirme desteği şeklinde düşünebiliriz. Geçmişte benzer uygulamalar yapıldı fakat suiistimaller söz konusuydu. Bazı önlemlerle bu sorunlar aşılabilir.
Bu konu oldukça önemli, sağlanacak yakıt tasarrufu bile ülkenin yakıt faturasına büyük katkı yapacaktır. Çevresel etkilerin yanı sıra, ödemeler dengesi için de büyük önem taşıyor. 2000 yılı öncesi araçların yakıt tüketimi neredeyse iki katına çıkıyor. Bu noktada atılacak adımlar, ülkemizin sıfır emisyon hedefleri için önemli bir ilerleme sağlayacaktır. Hibrit ve elektrikli araçların desteklenmesi ise bu süreçte kilit rol oynamaktadır.” açıklamasında bulundu.