2023 yılı itibarıyla Türkiye'de yoksulluk ve yaşam koşullarına dair veriler önemli değişiklikler göstermektedir. Verilere göre, göreli yoksulluk oranı yüzde 13,5 düzeyine inmiş olup, geçen yıla oranla 0,9 puanlık bir azalma yaşanmıştır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan açıklamada, maddi ve sosyal yoksunluk oranının yüzde 14,4 olarak belirlendiği ifade edilmiştir. Bu oran, insanların temel gereksinimlerini ve sosyal ihtiyaçlarını karşılama becerilerini ölçen bir göstergedir. Hesaplama sırasında, çeşitli faktörler hane düzeyinde dikkate alınmaktadır. Bu faktörler arasında otomobil sahibi olma, beklenmedik harcamaları karşılama, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını ödeyebilme, kira ya da konut kredisi gibi borçları ödeme durumu, iki günde bir protein ağırlıklı bir yemek (et, tavuk, balık) tüketme, evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme ve eski mobilyaları yenileyebilme yeteneği bulunmaktadır.
Bu oran kapsamında fert düzeyinde toplanan veriler ise; eskimiş giysilerin yenilenmesi, en az iki çift düzgün ayakkabı bulundurma, tanıdıklarla ayda bir kez bir araya gelme, ücretli boş zaman aktivitelerine katılma, kendini iyi hissetmek için küçük bir meblağ harcayabilme ve kişisel amaçlar için internete erişim durumları ile belirlenmiştir.
En az yedisini karşılayamayan bireyler, maddi ve sosyal yoksunluk kapsamında değerlendirilmektedir. 2022 yılında bu oran yüzde 16,6 iken, 2023 yılına ait anket sonuçlarına göre yüzde 14,4 seviyesine düşerek 2,2 puanlık bir azalma göstermiştir.
SÜREKLİ YOKSULLUK ORANI YÜZDE 13
Dört yıllık panel verileri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirinin yüzde 60'ına dayanarak, son yıl boyunca ve önceki üç yıldan en az ikisinde yoksul bulunan bireyleri kapsıyor. Buna göre, 2023 yılı anket sonuçlarında sürekli yoksulluk oranı, geçen yıla göre 1 puan azalarak yüzde 13,0 düzeyine geriledi.
ŞEHİR ŞEHİR YOKSULLUK VERİLERİ
2023 yılında Türkiye'de yoksulluk oranlarına dair gerçekleştirilen araştırmada, bölgesel sonuçlar dikkate değer bulgular ortaya çıkardı. Depremin etkilediği Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye (TR63) bölgesinde alan çalışması gerçekleştirilemediği için, İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) çerçevesinde veriler 25 bölge üzerinden açıklandı.
Bölgesel analizlerde, yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler yüzde 14,6 ile Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan ile Kastamonu, Çankırı ve Sinop olarak tespit edilmiştir. Bu bölgeleri, yüzde 13,9 ile Antalya, Isparta ve Burdur (TR61) izlemektedir.
Göreli yoksulluk oranının en düşük olduğu alan ise, yüzde 3,1 ile Gaziantep, Adıyaman ve Kilis bölgesinde saptanmıştır. Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt, yüzde 6,7 ile ikinci sırayı alırken; Şanlıurfa ve Diyarbakır yüzde 7,3 ile üçüncü sıradadır.
GENÇLER VE YAŞLILAR YOKSULLUK VEYA SOSYAL DIŞLANMA RİSKİ İLE KARŞI KARŞIYA
Son yıl sonuçları doğrultusunda, bireylerin yüzde 30,7'si yoksulluk ya da sosyal dışlanma tehdidi altındadır. Bu oran, yaş gruplarına göre incelendiğinde, 0-17 yaş grubunda yüzde 40,1, 18-64 yaş grubunda yüzde 28,0 ve 65 yaş ve üzeri bireylerde ise yüzde 23,1 olarak belirlenmiştir.
KENDİNE AİT EVİ OLANLAR AZALIYOR
2023 yılında, oturulan mülke sahip olanların oranı, geçen yıla oranla 0,5 puan düşerek yüzde 56,2 düzeyine inmiş, kirada oturanların oranı yüzde 27,8, lojmanda yaşayanların oranı ise yüzde 0,9, kendi mülkünde oturup kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 olmuştur.
Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 32,6'sı konutunda izolasyona bağlı ısınma sorunları yaşarken, yüzde 32,0'ı sızdıran çatı, nemli duvarlar ve çürümüş pencere çerçeveleri gibi sorunlarla, yüzde 19,8'i ise çevresel kirlilik ve diğer çevresel sorunlarla karşılaşmıştır.
TAKSİT ÖDEMELERİ VEYA BORÇLARI OLANLARIN ORANI YÜZDE 58
2022 yılına göre konut alımı ve konut masrafları haricinde borç ya da taksit ödemesi bulunanların oranı 1,4 puan azalıp yüzde 58,0 olarak hesaplandı. Nüfusun yüzde 5,7'sine bu ödemeler yük getirmezken, yüzde 14,9'una çok büyük bir yük oluşturmuştur. Konut masraflarının çok büyük bir yük getirdiği hanelerin oranı 0,3 puan artarak yüzde 17,5 olurken, bu masrafların az yük getirdiği hanelerin oranı 8,8 puan artarak yüzde 66,5'e çıkmıştır. Konut masraflarının yük getirmediğini belirten hanelerin oranı geçen yıla göre 9,2 puan azalarak yüzde 15,9 olarak hesaplanmıştır.
Hanelerin yüzde 58,8'i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 39,2'si iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 31,8'i beklenmedik harcamaları, yüzde 19,5'i evin ısınma ihtiyacını ve yüzde 64,2'si ise eski mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadıklarını belirtmiştir.