Meme kanserine karşı D vitamini ile önlem alın
Son yapılan araştırmalar, düşük D vitamini seviyelerinin hem menopoz öncesi hem de sonrası dönemlerde meme kanseri riskini artırdığına işaret etmektedir. D vitamini eksikliği olmayan kadınların, meme kanserine yakalanma olasılığı %45-50 oranında daha düşüktür.
Yapılan diğer çalışmalar, D vitamini seviyesinin yüksek olduğu kadınların, D vitamini seviyesi düşük olanlara kıyasla yaşama şansının en az iki kat daha fazla olduğuna dair bulgular sunmuştur.
D vitamini nedir?
D vitamini, yağda çözünebilen bir vitamin olup, en önemli kaynağı güneş ışınları aracılığıyla sağlanan ultraviyole-B ışınıdır. D vitamini vücutta ciltte sentezlenmektedir. Gün ışığı ciltle etkileşime girdiğinde D vitamini üretimi başlar. Gıda ve besinlerden alınan D vitamini miktarı genellikle düşüktür. Kemik sağlığını korumak ve sağlıklı kemik ile diş gelişimini desteklemek için önemli olan D vitamini, yağda eriyen dört vitaminden biridir. Son yıllardaki araştırmalar, D vitamininin kemik gelişiminin yanı sıra insan vücudu için birçok farklı işlevinin olduğunu göstermektedir. Güneşten ve besinlerden alınan D vitamini, vücutta bazı değişikliklere uğrayarak karaciğerde depolanmaktadır.
Neden D vitamini eksikliği görülür?
Günümüzdeki yaşam koşulları, uzun süre kapalı alanlarda kalma durumu, masa başı işler, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve iklim değişiklikleri, özellikle büyük şehirlerde yaşayan bireylerde D vitamini eksikliğine yol açmakta ve birçok hastalığın oluşumuna zemin hazırlamaktadır.
D vitamini eksikliğinde hangi belirtiler görülür?
Kemik ağrısı,
Yürüme zorluğu,
Halsizlik ve güçsüzlük,
Yorgunluk,
Uykusuzluk,
Göz altı morlukları,
Kemiklerin kolay kırılma durumu,
Çocuklarda büyüme geriliği ve boy kısalığı,
Sık hastalanma durumu.
D vitamini meme kanserine karşı neden önemlidir?
D vitamini, hücreler arası iletişimi artırarak hızlı hücre bölünmelerini engellemektedir. Aktif D vitamininin anti-kanser özellikleri olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu vitamin, kanser hücrelerinin büyüme ve çoğalma sürecini durdurarak metastaz olarak bilinen, kanserin kaynaklandığı dokudan daha uzaktaki doku ve organlara yayılmasını engellediği gösterilmiştir. Çeşitli çalışmalar, D vitamini ile kanser riski ve hayatta kalma oranları arasında güçlü bir ilişki bulunduğunu ortaya koymuştur.
Son araştırmalar, düşük D vitamini seviyelerinin menopoz öncesi ve sonrası dönemlerde meme kanseri riskini artırdığına işaret etmektedir. Örneğin, 2023'te yapılan bir çalışmada D vitamini seviyesi 30 ng/ml'nin üzerinde olan kadınların meme kanserine yakalanma riski %45-50 oranında daha azdır. Ayrıca, meme kanseri tanısı almış kadınlarda dahi D vitamini seviyesinin 30 ng/ml'nin üzerine çıkması tedavi sürecini olumlu yönde etkilemektedir.
Kansere yakalanmamış bir kadında normal D vitamini seviyesinin en az 30 ng/ml olması gerekmektedir. Daha önce meme kanserine yakalanmış kadınlarda da D vitamini seviyesinin 50 ng/ml ve üzerindeki değerler tedavi sürecini olumlu etkileyebilmektedir. Bazı araştırmalar, D vitamini eksikliğinin sadece meme kanserini değil, kalın bağırsak, akciğer ve prostat kanseri riskini de artırdığını göstermektedir.
Peki, D vitamini takviyeleri güvenilir mi?
D vitamini takviyesi almadan önce, kanda D vitamini seviyesinin ölçülmesi gerekmektedir. Kandaki D vitamini 25 Hidroksi vitamin D düzeyinin değerlendirilmesi önemlidir. D vitamini seviyesinin 30 ng/ml’den yüksek olması gerekmektedir. Aksi takdirde, aşırı D vitamini alımı ciddi yan etkilere neden olabilmektedir. Günlük D vitamini alımı kesinlikle 4000 IU'yu geçmemelidir. Aksi takdirde yüksek D vitamini, doku ve kemiklerde kireçlenmelere, böbrek taşlarına ve kandaki kalsiyum seviyesinin artmasına yol açabilir.
Yağlı balıklar, yumurta, tereyağı gibi süt ürünleri ve balık yağı D vitamini açısından zengin gıdalardır. Yeterli D vitamini alımı, sağlıklı beslenme ve güneş ışığından yararlanma yoluyla gerçekleştirilebilir.
D vitamini takviye edici ürünler, enjeksiyon şeklinde veya ağızdan hızlı çözünebilir tablet ya da damla formunda uygulanabilmektedir. Dvit3 ampul formları ise ister ağızdan kırılarak ister enjeksiyon yoluyla kullanılabilmektedir...
Doçent Doktor Mehmet Emin Güneş/Genel Cerrahi Uzmanı