AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, "Bir yandan Akdeniz’in her tarafını savaş gemileriyle doldurdular. İsrail’in kendini savunma hakkı var denildiğinde, İsrail daha fazla kadın ve çocuk öldürüyor. Batı, soykırıma destek veriyor. Lübnan’ı yeni Gazze yapma girişimleri içerisinde," ifadelerini kullandı.
Çelik, son zamanlarda artan taciz, cinsel istismar ve kadın cinayetleri hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Cezasızlık algısının ortadan kaldırılacağını vurgulayarak, "Kadına yönelik şiddete karşı üzerimize düşeni yapıyoruz," dedi.
Çelik, cezasızlık hissinin teşvik edildiğini belirterek, "Kadın cinayetleri ve şiddete karşı oldukça hassasız," ifadelerini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Çelik'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Gazze'de yaşananlar, dünya genelinin gözleri önünde gerçekleşti ve durdurulamadı. Bu çatışmalarda şehitlerin yüzde 70'inin kadın ve çocuklardan oluştuğu ifade edildi. Soykırımcı Netanyahu’nun faaliyetleri devam ediyor. Batı toplumlarında hükümetler ile halk arasında büyük bir ayrım söz konusu. Hükümetler, soykırımcı uygulamalara destek vermekte.
Filistin devletini tanıyan ülkeler arasında İspanya gibi yaklaşımlar görüldü. İsrail, uluslararası ceza mahkemesini de tehdit etti. Guterres’i istenmeyen adam ilan etti. Soykırımcı katiller çetesiyle karşı karşıyayız.
Netanyahu’nun ilk açıklamalarında, bölgede haritaların yeniden şekillendirileceği vurgusu yer aldı. Bu durum, Netanyahu’nun tüm bölgeyi karıştırma arzusunu gösteriyor.
'ULUSLARARASI SİSTEM İKİYÜZLÜ'
Uluslararası sistemdeki ikiyüzlülük dikkat çekiyor. Akdeniz’in her tarafı savaş gemileriyle doldurulmuşken, İsrail’in kendini savunma hakkına vurgu yapılması asıl olarak daha fazla kadın ve çocuğun yaşamını yitirmesine neden oluyor. Aynı süreç Lübnan için de geçerli.
İsrail, saldırılarında 5-10 dakika önceden haber vererek ardından bombardıman gerçekleştiriyor. Civil cihazların, ölümcül tehditler olarak kullanıldığına dikkat çekiyor. Yeni bir suç dalgasıyla karşı karşıyayız. Uluslararası sistemin itibarı, Netanyahu’nun yargılanmasına bağlı hale geldi. Cumhurbaşkanımız, insanlık cephesinin kurulması gerektiğini her zaman dile getirdi. Tüm bu acıların ardından bazıları, insanlık cephesine dair ifadelerde bulunmaya başladı. Birleşmiş Milletler’den, İsrail ile ilgili çıkması gereken kararların hiçbiri alınmadı. Gazze’nin ardından Lübnan’da da benzer eylemler sürmekte.
'HESABINI ENİNDE SONUNDA VERECEKLER'
Bugün, Gazze'de bir insanlık suçu işleniyor. Hesabını eninde sonunda verecekler. Cumhurbaşkanımız, soykırımın durdurulması adına sürekli çaba içerisinde oldu.
Katiller, ne yapacaklarını açıkça belirtiyorlar. Lübnan’a saldıracaklarını belirtip, harekâtı yumuşatarak ifade ediyorlar. Bu katliamları himaye eden bir profil çizip, ardından insani yardım göndermek için İsrail’den izin talep ediyorsunuz.
'Türkiye, tarafsız olsun' söylemleri bizim açımızdan bir hakaret niteliği taşımaktadır. Gazze, insanlık cephesinin somutlaştığı yerdir ve buradan kesinlikle taviz verilemez.
Recai Kutan’ın ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.
'KESİNLİKLE CEZASIZLIK ALGISINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'
Son dönemlerde canımızı acıtan birçok şiddet olayı gerçekleşti. Bir kadın polisimiz şehit oldu. Ardışık olarak iki kadın cinayeti işlendi ve bu durum son derece üzücü, kamuoyunda büyük bir vicdan yarası açtı.
Sıla bebeğin hayatını kaybettiğini öğrendik ve bu durum bizi derinden yaraladı. İnfaz yasası ile ilgili düzenlemelerin gözden geçirileceği belirtildi. Kesinlikle cezasızlık algısına müsaade etmeyecek ve bu konu üzerinde büyük bir hassasiyetle duracağız. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak konuyla ilgili tüm çalışmalarımızı yürütmekteyiz.